Kaç kişi ziyaret etmiş?

14 Mayıs 2012 Pazartesi

The Avengers'a Hazırlık: THOR

Bu sefer arayı fazla açmadan yeniden karşınızdayım. Çünkü yapmam gereken bir sürü proje, ödev, sunum var ve ben onlardan kaçıp yazmak istiyorum. :)
Son dönemlerde adını sıkça duyduğumuz Amerikan yapımı bir film var hani.. The Avengers, yani "Yenilmezler" Marvel'ın zaten öncesinde de ayrıca filmlerini yapmış olduğu çizgi karakterlerini bir araya getiren filmdir kendisi.. Thor, Iron Man, Hulk, Kaptan Amerika, Kara Dul vb. Sırasıyla, her birini ayrı ayrı anlatıcam, ama önce eksik olanlarıda izlemek lazım tabi :D
Neyse... İlk olarak Thor'la başlıyoruz...

Öncelikle bilmeyenler için söylemeliyim ki; Thor, İskandinav mitolojisinin en güçlü tanrısıdır. Zaten çizgi roman ve filmde bu mitolojiden yola çıkılarak hazırlanmış. Birebir aynısı değil tabiki ama başlangıç noktaları bu mitolojik efsane..
Şimdi filme geçelim: Anthony Hopkins gibi sağlam bir oyuncunun hayat verdiği Odin adında bir kral var. Dokuz diyardan biri olan Asgard'ın kralıdır kendisi.



Odin'in, Thor ve Loki adında iki tanede oğlu var. Odin, ikisinide küçüklüklerinden beri Asgard'a kral olmaları gerektiği hakkında konuşarak büyütür.. Yıllar geçer ve bizim iki ufaklık büyür.

Onlar büyüdükten sonraki ilk görüntü Thor'un artık resmi olarak kral olacağı törende babası Odin'e doğru gururla yürümesidir.

Tam o esnada yaşanan bir olay sonrası Thor kral olamadan törene ara vermek zorunda kalırlar. Buz devleri adında düşman birlikleri var. Ki Asgard'lılar savaşmama konusunda onlarla anlaşmalılar. Amma velakin onlar tarafından Asgard'a bir saldırı gerçekleşince bizim haşin ve agresif Thor bey evladımız babasına gidip onlara hadlerini bildirmeleri gerektiğini söylesede babasından istediği karşılığı alamaz. Ama bizimki durur mu.. Hemen kardeşini ve arkadaş grubunu toplar ve giderler Buz Devlerinin yanına.. 


Sonrasında baya bi karmaşa yaşanıyor, olaylar büyüyor falan filan.. Bunun üzerine Odin'in, ceza olsun diye Thor'u dünyaya sürgne göndermesiyle herşey bambaşka bir hal alıyor. Güçlü, yapılı, bi vurduğunu yerle bir eden Thor'un tüm güçleri kayboluyor haliyle. Sonrası Thor'un dünyaya adapte olma çabaları, dünyaya düştüğünde ona yanlışlıkla arabasıyla çarpan Jane Foster ve kardeşiyle yaşadığı olaylar, anlattığı mitolojik olaylara kimseyi inandıramaması falan baya bi eğlenceliydi tabi. Jane Foster dediğim kişide Natalie Portman.. :)
 
  

 Thor'un en çok hoşuma giden şeylerinden biride ona özel yaptırılmış Mjolnir adındaki çekici. Thor'dan başka kolay kolay kimse yerden kaldıramıyor, kımıldatamıyor hatta. Bu çekiç efsanede de mevcut. Onu eline alınca bambaşka bişeye dönüşüyo sanki.. Her hali öyle ya, neyyse.. :D


Thor'un dünyaya geldiği andan hemen sonra Odin ardından çekicini de dünyaya gönderiyor. Göndermeden öncede çekice şunları fısıldıyor: "Her kim bu çekici tutarsa, layık olduğu takdirde Thor'un gücüne sahip olacak..." Çekiç düştüğü yere saplanıyor tabi. İnsanlarada oyun oluyor bu durum. Bir sürü iri yarı adam gelip çekici yerinden çıkarmaya çalışıyor. Hatta başında mangal yapıyorlar, biraz içiyorlar falan... Piknik alanına çeviriyorlar çekicin etrafını..
Devlet bunu farkedince olaya el koyuyor tabi. Kısacık bi sürede çekicin etrafına bir tesis kuruyorlar ve sırrını çözmeye çalışıyorlar, araştırma yapıyorlar. S.H.I.E.L.D adında devlete ait bir kurum yapıyor bu araştırmayı. Çekici koruma altına alıyorlar falan.. 


Neyse bu kadar yeterli bence. Her bişeyini anlatırsam filmi izlemenin ne anlamı kalır (Anlatasım varda kendimi tutuyorum) :D Görsellik anlamında yorum yapmaya gerek yok bence. Hollywood'un olayı bu zaten. Ayrıca belirtmek isterimki, konu çok farklı, hoş ve eğlenceli. Hiç böyle beklemiyodum. İzlerken işin içine dünyaya sürgün girince hem şaşırdım hem sevindim. Sevindiğim kadarda varmış, güzel malzemeler çıktı bu çatışmadan. 


Oyunculuklarda ayrı güzeldi. Thor karakterini canlandıran Chris Hemsworth'e hayran olmamak elde değil. Fazlasıyla yakışmış bu rol ona. Birde Loki'yi canlandıran Tom Hiddlestone var tabi. Oda arada kalmış, ikilem yaşayan oğul rolünde çok başarılıydı. Ve filmin sonunda diğer tüm filmlerinde olduğu gibi, akan jeneriğin ardından, hala gizemli havasını koruyor olan Nick Fury karakteri ortaya çıkıyor. Bir kaç cümle söylüyor, bir bakış atıyor. O görüntüyle anlıyorsunuzki bu macera burada bitmemiş..
Zaten bu film The Avengers için hazırlık filmiydi ve ilerki yıllarda Thor'un ikinciside gelecekmiş. Mutluyuz, heyecanlıyız, Thor'un yeni maceralarını heyecanla beklemekteyiz.. :)
Severim birbiriyle bağlantılı filmleri. Marvel'da bu işi başarıyla gerçekleştirmiş olunca banada hayranlıkla izlemek düşüyo.. 
Bir diğer "The Avengers'a Hazırlık" yazısında daha görüşmek üzere... Şimdilik benden bu kadar..
Son olarak bu ara sık sık tekrarladığım sloganımıda söyleyip gidiyorum: MARVEL CAN'DIR!...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder