Kaç kişi ziyaret etmiş?

16 Temmuz 2011 Cumartesi

Secret'ım Garden'ım, ilk göz ağrım

Ilk göz agrim, Kore'yi ve Kore dizilerine baglanmami saglayan, "oppa"nin ne demek oldugunu bana ögreten ve tabiki hem aglatip hem güldüren biricik dizim, Secret'im Garden'im... Dizi bittiginde bu kadar da kisa dizi mi olurmus, bizimkiler olsa bunu bes sezon sürdürürdü dedigimi çok net hatirlamaktayim.
Genelde insanlar Boys Over Flovers'la, Düslerimin Prensi'yle falan baslar bu sevdaya ama benim ilkim bu oldu iste. Abim sagolsun... (Hatta itiraf ediyorum hala Düslerimin Prensi'ni izlemedim!)
Simdi kisaca karakterleri inceleyelim bakalim.

Hyun Bin - Kim Joo Won
Dizimizin bas karakteridir kendisi. Esas oglan yani... O kendi mağazasını yöneten bir caebol'dür. Önü Pullu kendisinde her rengin mevcut oldugu o herkesin dalga geçtigi esofmanlariyla baya bi dikkat çeker ilk anda. Ukaladir, zengindir, simariktir, yakisikli ve uzun boyludur, kapalı alan korkusu vardır. Esas kizimiza asik olmaya basladigi ilk zamanlarda uzuun bi süre bunu kabullenemez. Fakirdir çünkü Gil Ra Im. Kendisi zengin ve önemli biri olarak fakir bir kıza aşık olmamalıdır. Amaa sonraları aşkına yenik düşer ve bu uğurda annesini bile karşısına alır. Sahip olduğu herşeyden vazgeçmeyi bile göze almıştır.


Ha Ji Won - Gil Ra Im

Vee işte esas kızımız Gil Ra Im... Sert karakteri, olgun davranışları, tek başına ayakta durma çabaları ve fazlasıyla başarılı olması, bir çok erkeğin bile cesaret edemediği bir işte çalışıyor olmasıydı belki de onu farklı yapan... Dublördür kendisi. Aksiyon filmlerinde ki tehlikeli sahnelerin altından başarıyla ve azimle kalkar. Babasını ise yıllar önce kaybetmiştir. Kim Joo Won'la yanlış anlaşılmalar sonucu tanışmıştır ve tüm bu özellikleri ve farklılığıyla onu kendisine aşık etmiştir. Başlarda çok fazla dirense de esas oğlanımıza ve annesine çok sonraları oda yelkenleri suya indirmek zorunda kalmıştır. Kim Joo Won'un kuzeni ve çok ünlü bir şarkıcı olan Osk'ya hayrandır. Hatta bunun yüzünden bir çok kez Kim Joo Won kıskançlık krizlerine girmştir... O halleri bile fazlasıyla sevimliydi tabi. :)

Oska - Yoon Sang Hyun

İşte dizinin en eğlenceli, en sempatik karakteri Oska... İzleyen herkesin Oska'ya sempati duymadan edemiyor. Kim Joo Won'un kuzeni ve bir Hallyu Yıldızı. Tıpkı kuzeni gibi oda fazlasıyla şımarık ve kendini beğenmiş olsa da tek aşkı olan Yoon Seul'ü gördüğünde gözleri öyle bir doluyor ki o zaman karşımıza bambaşka bir Oska çıkıyor. Gil Ra Im'le sonradan arkadaş olsalarda hayran mevzusunu hiç unutmuyor, unutturmuyor. :) Kısacası Oska diziye fazlasıyla  renk katan bir kişilik, seni seviyoruz Oska... :)

Kim Sa Rang - Yoon Seul

Oska'nın ilk ve tek aşkı, güzel Seul... Kendiside Oska'yı çok sevmiştir ama bazı nedenlerden dolayı Oska'ya karşı hırs yapmış ve onu tamamen üzmek ve kırmak için uğraşmıştır. Hatta bu işi o kadar abartır ki Kim Joo Won'la sırf Oska'yı üzmek için evlenmek istemektedir. 
Ben tipini çok fazla beğenmesemde erkekler hayrandır kendisine. Başlarda o da ukaladır ama sonraları kalpceğizi yumuşar.

Lee Philip - Im Joong Soo

Ve işte dizinin bir diğer yakışıklısı yönetmen Im... Donuk suratlı, duygularını hiç belli etmeyen, yakışıklı, güzel bir fiziğe sahip, Gil Ra Im'e aşık, aksiyon okulunun yönetmeni... Kim Joo Won'la bir çok kez Ra Im için kapışmıştır. Hoş adamdır, etkileyicidir. Ama ne hikmetse Gil Ra Im kendisinden hiç etkilenmemiştir. Onun gözünde yönetmen fazlasıyla yetenekli ve saygı duyulacak bir adamdır sadece...


Karakterlerimiz böyle işte... Daha Sekreter Kim, Gil Ra Im'in ev arkadaşı güzeller güzeli Im Ah Young, Joo Won'un uyuz anası, Oska'ya aşık olan cool, karizma abidesi gay, genç ve yetenekli şarkıcımız (yukardaki siyah takım elbiseli) falan da varda hepsini anlatmaya kalksam bi on sayfa yazı yazmam gerekir. Hepsi birbirinden sevimli ve eğlenceliydi. :)

Konu da kısaca şöyledir. Kızımız ve oğlumuz bir gün ıssız bir yerde kalmak zorunda kalırlar ve orada esrarengiz bir kadın kendisinin hazırladığı şaraplardan verir. O gece ikiside onu içerler ve ertesi gün ruhları yer değiştirmiş bir şekilde uyanırlar. Asıl komedi de bundan sonra başlar zaten. Sonra sadece düzelmek için uğraşırlar ama uzun bi süre başarılı olamazlar. Ta ki yağmur yağana kadar... :)))

Yeter bu kadar tanıtım. Romantik - komedi sevenler için harika ötesi bir dizidir Secret Garden. Romantik ve eğlenceli, muhteşem sahnelere sahiptir. İnsanın için kıpır kıpır yapar çoğu zaman...

Vee son olarak dizinin muhteşem şarkılarından birisi ve diziden görüntüler... :)


10 Temmuz 2011 Pazar

My Girlfriend is a Gumihoo...

Lee Seung Ki - Cha Dae Woong
Shin Min Ah - Gumiho
No Min Woo
- Park Dong Joo
Yani nam-ı diğer Kız Arkadaşım Dokuz Kuyruklu Bir Tilki


İzleyenlerin hala kulaklarındadır Dae Woong'un nezle olmuş gibi söylediği "Miho yaa" kelimesi. Dikkat ettimde her seferinde M harfi B gibi çıktı ağzından. :)
Şimdiye kadar gördüğüm en sevimli çiftlerden biriydi bu ikili. Özellikle kızın tavırları, hareketleri, gülümsemesi, her fırsatta Dae Woong'a sarılması...

Kısaca kişilerden ve konulardan bahsedelim önce: Dae Woong kendi halinde, aktör olma hayalleri kuran ve hatta bunun okulunda okuyan, dedesinin zenginliğinden fazlasıyla faydalanmış hatta bundan ötürü şımarmış, kendisinden başka kimseyi düşünmeyen, fırlama ve anne-babasını küçük yaşta trafik kazasında kaybetmiş bir gençtir...
İstemeden de olsa bir tapınakta duran, bir resmin içine hapsolmuş ve dokuz kuyruğuda kesilmiş bir tilkiyi serbest bırakır ve o tilki dünyalar güzeli bir kıza dönüşür...


Karşılaştıkları ilk zaman korkup kaçarken yüksek bir yerden düşüp ağır yaralanan Dae Woong bu gizemli kız sayesinde yeniden hayata döner. Çünkü bu kız ona pek çok gücü olan bir boncuk vermiştir (diğer adı da nefes. Tilkiye özel bişey.) O boncuk Dae Woong'un içinde kaldığı sürece kendisine hiç zarar gelmeyecektir ayrıca boncuk sayesinde yavaş yavaş iyileşecektir. Tabi boncuğunu emanet olarak bıraktığı için güzel Gumiho'muz Dae Woong'un peşinden ayrılamaz. O iyileşir iyileşmez boncuğunu ondan alacaktır.


Cha Dae-woong ilk başda buna inanmaz ama sonra ikna olunca beraber yaşamaya başlarlar. Gumiho devamlı et yemek isteyen, bir oturuşda dünyaları yiyen bir kızdır. Dae Woong'un kızdan korkması ve kızın son derece masum tavırlarla insan gibi davranma çabasıda çook sevimliydi :)


Tabii bu sırada fazlasıyla yakışıklı olan yarı insan yarı cin doktorumuzuda Park Dong Jo'yu unutmamak gerek. Her ne kadar dizinin kötü karakterlerinden olsa da Mi Ho'nun en büyük yardımcısı, bildiği çoğu şeye ona öğreten kişidir kendisi. Ama o da zamanla Mi Ho'dan etkilenir (bir de Mi Ho, doktorun yıllaar yıllar önce aşık olduğu Gil Dal adında bir kadınla aynı yüze sahiptir) ve içten içe Dae Woong'dan kıskanır. Hatta onlara fazlasıyla acımasız bir kötülük bile yapar...
Neyse ayrıntılara girersem çıkamam. Çok şey vardı çünkü. :) Hepsi bir yana Dae Woong'un halası ve yönetmeni arasında yaşanan komik diyaloglar, birbirlerine aşık olmaları falan kesinlikle izlemeye değer... Diziniz bittiyse ve ne izlemeliyim diye düşünüyorsanız bu diziyi gönül rahatlııyla tavsiye ederim. Tabi fantastik dizi veya film sevenler için...
Vee kızımızın dokuz kuyruğunun da göründüğü, Dae Woong'u korkuttuğu son bir resim...

Dipnot: Bu gumiho efsanesi gerçekten baya bilinen bir efsaneymiş. Bu da günümüz uyarlaması olduğundan zevkle izlenebilir, dadından yenmez bir dizi çıkar ortayaa... :))

7 Temmuz 2011 Perşembe

Kim Bum Can'ın doğumgünüsüü :)


Aman da aman bugün Killer Smile'cığımızın da doğum günüymüş... :) Hani Kore severlerin klasik bi muhabbeti vardır ya adım xx Oppam xx. İşte benimki de sanırım Kim Bum... :) Şimdi bu güzel insana doğum günüsü hatrına bi kaç bi şey söylemekte fayda var.
Killer Smile lakabını sonuna kadar hakeden, güldüğü her an herkesi de beraberinde gülümsetebilen, hayatımda gördüğüm en güzel gülüşe sahip olan güzel insan... Doğum günün kutlu olsun. Benden tam 1 yıl 24 gün büyük olman bir yana güzelliğinden ötürü bi başka seviyorum seni... Benim öyle fazla süslü sözlerimde yok. Beceremem de zaten... İyi ki doğdun, iyi ki varsın, iyi ki bizimlesin... Seni tanıdığımız için eminim tüm KoreCan'lar fazlasıyla mutludur... O gülen yüzünün hiç solmaması dileğiyle...

(şu -ki leri ve -de leri de hep karıştırırım, ayrı mı birleşik mi yazılıyo diye.))

6 Temmuz 2011 Çarşamba

Sonunda...

Birkaç gündür aklımdaydı blog oluşturmak. Abime bu işi nasıl yapacağımı nasıl yapacağımı sorduğumda ondan duyduğum "zor işler bunlar, sen yapamazsın" şeklindeki aşağılamasını hazmetmemin ardından "öğretmezsen öğretme. Bende internetten bulur, kendi kendime öğrenirim." dedim ve yolum buraya düştü. Hayatımda ilk defa blog oluşturuyorum, bu da ilk yazım. Bundan sonra okuyan olsa da olmasa da izlediğim ve beni derinden etkileyen dizi ve filmler hakkında bir şeyler yazacağım. ((Tabi takip edipte yorumlarınızla yazımı şereflendirirseniz de hayır demem.)) Çünkü zaten kendi kendime sırf unutmamak için yazacaktım. Neyse vatana millete hayırlı olsun...
Kısaca kendimi anlatmam gerekirse bendeniz üniversite 2. sınıfa geçmiş, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde Sinema Televizyon okuyan, İstanbul'da yaşayan bir vatandaşım. Dizi ve film izlemekten fazlasıyla zevk almaktayım. Hele ki bu diziler Kore dizileri olursa değmeyin keyfime...
Neyse şimdilik daha yolun başında olduğum için bu yazıyla yetiniyorum. İlerde de yavaş yavaş izlediğim dizi ve filmler hakkında yazılar yazmaya başlayacağım... İnşallah...
Görüşmek üzere... ((Ben bu blog işini sevdim yaa. Bildiğin sanal günlük gibi...))